26 Mart 2014 Çarşamba

İŞİN ALLAH'A KALMIŞSA, OLMUŞ BİL...

      Tevekkül...
      Ne muntazam bir teslimiyet, ne mükemmel bir adanmışlık ve o ne eşsiz bir güvendir tevekkül... Kendini Allah'a ısmarlamak, tüm mevcudiyetini ve benliğini O'na emanet etmek huzurun ve emniyetin yegane sebebidir. Çaresizlik nedir bilmezsin, kendini asla ama asla yalnız hissetmezsin. Her işin başında Allah'a tevekkül ettin mi, gerisini bırak düşünme bile...
      Düşenin dostu olmaz derler de ne kadar yanıldıklarının farkına varamazlar. Bilmezler ki, Allah, her kuluna eşit muamele yapıp herkesi koruyup kolladığı gibi, üstüne üstlük darda kalan kullarının yüreğindedir her daim. Sen, hiçbir zaman unutma ki, düşenin bir dostu var. Hiç kimsenin yakın olamayacağı bir dost. Kendini en çaresiz hissetiğin zamanlarda bile kaldır ellerini semaya ve dua et. İçinden geldiği gibi, mutlak bir samimiyetle yüreğini aç Rabb'ine. Şüphesiz Allah, duaları kabul eden ve bağışlayandır. Şunu da belirtmeliyim ki, Allah'tan her daim hakkında hayırlı olanı iste, sana hayrı dokunmayacak bir duanın kabulünü zaten bekleme. Kimileri, defalarca dua ettiği halde kabul olmamasından yakınır, oysa Allah, ancak kullarına hayrı olacak olan dualarını kabul eder, dikkat et! Buraya dikkatini ver; Allah dostu olan kişiler dua ederler ve gerisini düşünmezler bile, sonuç olarak duaları kabul olursa bir kez, kabul olmaz ise on kez sevinirler. Neden mi? Çünkü kabul olursa, kul istediği içindir, yok eğer olmazsa bu da Allah'ın tasarrufu doğrultusunda olmuştur ve bilirler ki Allah kulu için hayırlı olmadığı için kabul etmemiştir. Bu durum, böyle mükemmel kişiler için bir mükafat, bir hediyedir.
      Hiç tasvif etmediğim bir deyim vardır; " İşim Allah'a kaldı yine." Asla kabullenemediğim bir söz olması bir yana, yanlış idrak dildiği ve olumsuz manada kullanıldığı içindir hüznüm. Evet, işimiz her daim Allah'a kalmıştır zaten, her işimiz hatta her hareketimiz Allah'ın nezaretinde değil midir? O halde bu cümleyi ya olumlu yönde idrak edebilmeli ya da hiçbir zaman telaffuz etmemeliyiz. Aslında manasını bilmediğimiz hiçbir cümleyi ve hatta kelimeyi zikretmemiz doğru değildir. Allah korusun bu durum insanı şirke ve / veya küfre sürükleyebilir. Zaten anlamı bilinmeden, hissedilmeden yapılan işin sonuç olarak hayra çıkması beklenemez. Söz konusu ibadet ise eğer, bu daha da mühimdir. Manasını bilmeden edilen ezbere dua ve yüreğinde hissetmeden yapılan tekdüze bir ibadet sadece bir eylem ve yapılan bir hareketten ibaret olacaktır. Haşa, kabul edilip edilmeyeceğini Allah bilir ama bilinmesi gerekir ki, gerçek bir şuurla ve huşu içinde yapılan bir ibadetin yerini hiçbir şey tutamaz. En güzeli de bu değil midir zaten ?
      Sana kulağına küpe olması gereken bir nasihatte bulunmak isterim. Allah'a inan, O'na güven ve asla şüphe bile etme. Sen mutlak bir teslimiyet ve samimiyetle Rabb'ine dua ettiysen kabul olacağına itimat et. Ve hiçbir zaman şunu unutma ki; " İşin Allah'a Kalmışsa, Olmuş Bil."
      Dua İle...

©Poweredby farkında mısın?® 2014™

http://google.com/+farkındamısınsufi
http://www.facebook.com/farkindamisinsufi
http://blog.radikal.com.tr/Blog/farkinda-misin
http://farkindamisinsufi.blogspot.com
http://www.blogger.com/home
http://farkindamisinsufi.simplesite.com.tr
http://farkindamisinsufi@outlook.com
http://www.youtube.com/FARKINDA MISIN
http://www.youtube.com/channel/UCINHdWqHyeftfdtTm4oR7GA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder