24 Nisan 2014 Perşembe

AÇTIĞIN HER YARA'DAN, HESAP SORAR YARADAN...

      Yara...
      Telaffuz etmesi bile acıtır içini, düşünürken bile bir yerlerin kanar sanırsın. Gerek mecazi, gerekse gerçek anlamda olsun yara, her açıdan yaralar seni. Hele bir yara var ki, kapanması bir yana, hesabı oldukça güç bir yaradır. Ne mi? Elbette kalp yarası.
      Her şeyi yoktan var eden Allah; " Ben, ne arşa sığarım, ne kürsiye, ne de yeryüzüne. Ben, ancak kulumun yüreğine sığarım." Demiştir. Ve yine Rabb'im buyuruyor ki; " Ey iman edenler! Allah'ı çokça zikredin ve O'na sabah akşam tesbihte bulunun. ( Azhab 41 ) Demek oluyor ki, Müminin kalbi Allah'ın evidir, müminin kalbi Rahman'ın arşıdır ve müminin kalbi Allah'ın hazinesidir. Hal böyle iken, Allah'ın bulunduğu bir kalbi kırmanın netice olarak hesabı da elbette kolay değildir. Bunu düşünerek, bunun farkına vararak, iyi veya kötü hiçbir kişinin kalbini kırmamalı ve o rahmet dolu yüreğine yara açmamalıdır.
      Diğer makalelerimde de sıkça değindiğim gibi, hatırlamanı isterim ki, kalp kırılması diye bir şey yoktur. Kalp kırılmaz, kırılan egodur, nefistir. Çünkü, Rabb'in bulunduğu hiçbir yer kırılmaz, zarar görmez. Sen, kırana değil de, kırılana odaklandığın sürece acı hissetmeyeceksin. Sen kırıldığını sanıyorsun, bu yüzden acı çekiyorsun. Oysa kırılan egondur unutma! Birçok yerde okursun veya işitirsin; " Allah, kırık kalplerdedir." Diye. Burada anlatılmak istenense Allah, incinen, üzülen ve çaresiz olan kulunun her daim yanındadır.
      Rabb'in bile kuluna sonsuz değer verdiği, onu koruduğu ve sevdiği halde, sen kim oluyorsun da, Allah'ın himayesi altındaki kulunu incitiyorsun. Hiç düşünmez misin, bu halinle Allah'a şirk koşuyorsun ve ne denli günaha giriyorsun. Mazlum olan birine yaptığın bir kötülük veya üzücü bir hadisede, unutma ki Allah, bunu cezasız bırakmaz. Cezadan, hesaptan ve yaradan bahsederken amacım seni Rabb'den korkutmak, uzaklaştırmak değil asla. Tam aksine O'na daha da yakın olman için, O'nu hissetmeni istiyorum. Korkunun olduğu yerde sevgi olmaz, yakınlık olmaz. Ben sana Allah'tan kork demiyorum, aksine Allah'ı sev ve O'na yakın ol diyorum. Fakat unutmaman gereken bir durum var ki; Sevdiğin, değer verdiğin birini incitmek istemezsin değil mi? İşte, herhangi birini üzdüğün, kırdığın ve incittiğin zaman da, sevgiyi en çok hak eden, sevilmeye en çok layık olan Allah'ı incitmiş olacaksın.
      Günümüzde yapılan her tür hata veya yanlışın bir telafisi olduğu gibi, mutlak suretle bir de cezası vardır. Nasıl ki, trafikte yapılan bir hatanın cezası ve bunun telafisi olarak da ödemesi varsa, üzmenin ve incitmenin de telafisi af dilemektir. Hem Allah'tan, hem de üzdüğün kişiden özür dilemektir. Aksi takdirde hiçbir günah cezasız kalmayacaktır. Sen sen ol, kimseyi ama kimseyi incitme. Bu bir insan olabilir, hayvan olabilir veya bir çiçek olabilir, hiç fark etmez. İyi veya kötü, yaratılan her canlının özünde Allah vardır.
      Unutma! Hayatta hiçbir şey sahipsiz ve yalnız değildir. Canlı veya cansız yaratılan her bir varlığın Rabb'i vardır. Rabb'ine ait olanı incitmek istemezsin değil mi? O halde, daima anımsa; " Açtığın her yara'dan, hesap sorar Yaradan."
      Dua ile...

©Poweredby farkında mısın?® 2014™


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder